Ana içeriğe atla

Kırklar Dağı’nın Mahzun Sevdası: Suzan ile Adil’in Hikayesi

 


Diyarbakır’ın kadim toprağında, efsaneler yüzyıllardır rüzgârla fısıldaşır. Şehrin etrafını bir masal gibi saran dağlardan biri, Kırklar Dağı’dır. Kırk erenin nefesini taşıyan bu dağ, nice gönül sırrını, nice yürek yanığını içinde saklar.

Bir zamanlar, Diyarbakır’ın en zengin ailelerinden birinde hüzün hüküm sürerdi. Geniş avlulu evlerinde, servetlerinin gölgesinde, bir çocuk sesi yankılanmazdı. Her gece yıldızlara bakıp gözyaşı döken bir ana ile, sessizce içini dağlayan bir baba… Dualar göğe yükselir, mumlar yanar, sadakalar dağıtılır, ama bebek sesi, bir türlü bu evin avlusunda yankılanmazdı.

Bir gün, annenin yüreğinde umut fısıldadı: “Kırklar Dağı’na gidelim, oraya adak adayalım.” Adam önce çekinse de, özlemin ateşiyle yanarken boyun eğdi. Kırk gün, kırk gece dua ettiler, gözyaşlarını dağın toprağına düşürdüler. Nihayet, duaları kabul oldu: Gözleri kara, yüzü ay gibi parlak bir kızları dünyaya geldi. Sevincin adı Suzan oldu. Ona Suzi derlerdi.

Suzan büyüdü; gözleri geceyi kıskandıran bir karanlık, yürüyüşü nilüfer gibi zarifti. Onun güzelliği, Dicle’den esen rüzgâr kadar serin ve dokunaklıydı. Mahallenin Müslüman oğlu Adil, daha çocukken Suzi’ye âşık oldu. Bu aşk, ince bir sızıyla, sessiz bir nehir gibi gönlünden akıp geçti. Onların sevgisi, sözlere sığmazdı; bakışlarıyla, gizli bir dilde konuşurlardı.

Her yıl Suzi, annesiyle Kırklar Dağı’na çıkar, dualar eder, kurbanlar keserdi. O tepenin rüzgârında, aşkı ve şükrü birlikte yaşardı. Yıllar geçti, Suzi genç bir kadın oldu; güzelliğinde hem bir gurbet, hem bir vuslat vardı. Adil’in sevdası ise, her sabah Dicle’ye vuran gün ışığı gibi ışıltılı, ama ulaşılmazdı.

Ve bir gün, o büyülü dağın yamacında, yazgı yollarının ayrıldığına karar verdi. Bir sabah, boynundaki kolyeyi çıkarıp, kumların arasına bırakırken, gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Sonra, Dicle’nin serin, kucaklayıcı sularına kendini bıraktı. Nehir, Suzan’ı, hasretin ve aşkın türküsünü söyleyen sularına kattı. Adil, sevgilisinin kolyesini bulduğunda, dünyası karardı; aşkı, acılı bir ağıda dönüştü. O da, sevdanın yangınıyla, Dicle’nin serinliğine yürüdü.

O günden sonra, Kırklar Dağı kırk gün yas tuttu, Dicle’nin suları dört gece gözyaşı döktü.

” Kör olasın zalım Suzan, Suzan Suzi…
Ziyaret çarptı bizi”


Yazının Kaynağı: Kırklar Dağı’nın Mahzun Sevdası: Suzan ile Adil’in Hikayesi - geo-map-story

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atlantik'in Efsanevi Adaları

  Atlantik'in Efsanevi Adaları  Gutenberg Projesi e-Kitabı : Ortaçağ Coğrafyası Üzerine Bir Araştırma Bu e-kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nin herhangi bir yerindeki ve dünyanın birçok yerindeki herkesin ücretsiz ve neredeyse hiçbir kısıtlama olmaksızın kullanımına yöneliktir. Bu e-kitapta yer alan Project Gutenberg Lisansı koşulları kapsamında veya   www.gutenberg.org   adresinde çevrimiçi olarak kopyalayabilir, başkasına verebilir veya yeniden kullanabilirsiniz   . Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunmuyorsanız, bu e-Kitabı kullanmadan önce bulunduğunuz ülkenin yasalarını kontrol etmeniz gerekecektir. Başlık   : Atlantik'in Efsanevi Adaları: Ortaçağ Coğrafyası Üzerine Bir İnceleme Yazar   : William Henry Babcock Yayın tarihi   : 18 Nisan 2021 [e-Kitap #65103] En son güncelleme: 12 Ekim 2022 Dil   ingilizce *** PROJENİN BAŞLANGICI GUTENBERG E-KİTAP ATLANTİK'İN EFSANEVİ ADALARI: ORTAÇAĞ COĞRAFYASINA İLİŞKİN BİR ÇALIŞMA ***   Ellinora...

Kuzeybatı Geçidi

  Kuzeybatı Geçidi'nin  Gutenberg Projesi e-Kitabı Bu e-kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nin herhangi bir yerindeki ve dünyanın birçok yerindeki herkesin ücretsiz ve neredeyse hiçbir kısıtlama olmaksızın kullanımına yöneliktir. Bu e-kitapta yer alan Project Gutenberg Lisansı koşulları kapsamında veya   www.gutenberg.org   adresinde çevrimiçi olarak kopyalayabilir, başkasına verebilir veya yeniden kullanabilirsiniz   . Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunmuyorsanız, bu e-Kitabı kullanmadan önce bulunduğunuz ülkenin yasalarını kontrol etmeniz gerekecektir. Başlık   : Kuzeybatı Geçidi Yazar   : Roald Amundsen Yayın tarihi   : 20 Haziran 2007 [e-Kitap #21878] En son güncelleme: 24 Mayıs 2014 Dil   : Hollandaca Kredi   : Jeroen Hellingman ve Çevrimiçi Dağıtılmış Düzeltme Ekibi, http://www.pgdp.net/ *** GUTENBERG PROJESİNİN BAŞLANGICI KUZEYBATI GEÇİDİ E-KİTABI *** [   113   ] Kuzeybatı Geçidi. Roald Amundsen'in 1906'dan 1907'ye ka...

Hayvanların insan gürültüsüne tepki vermesinin beş dramatik yolu

Doğanın ses manzarası ritimlerle tanımlanır: Yıllar yeraltında kaldıktan sonra aynı mevsimde şarkı söylemeye başlayan periyodik ağustosböcekleri, her gün aynı saatte koroya başlayan kuşlar veya her akşam aynı saatte seslenen kurbağalar. Ses ortamına insan katkıları daha az ritmik olma eğilimindedir - vahşi yaşamla paylaştığımız alanlarda, ses ortamını trafik gürültüsü, endüstriyel gürültü, konuşma ve elektronik cihazlarla noktalıyoruz. Şehirlerin büyümesi, uluslararası ulaşımın artması ve kaynak çıkarmanın patlaması sayesinde insan kaynaklı gürültü son birkaç on yılda patladı. Araştırmacılar, bu büyüyen gürültünün vahşi yaşamı nasıl etkilediğini giderek daha fazla araştırıyorlar. Bilimsel literatürü taradık ve hayvanların raketimize çeşitli tepkiler verdiğini bulmak için vahşi yaşam uzmanlarıyla konuştuk. Kuşlar, eşlerini etkilemek için insan seslerini remiksliyor. Alaycı kuşlar, hayvanlar aleminin en iyi bilinen taklitlerinden bazılarıdır ve yetişkin erkek alaycı kuşlar yaşamları boyu...